-
1 gönül avlamak
обольща́ть, зама́нивать в свои́ се́ти -
2 gönül
- lü1) душа́, се́рдцеgönül işleri — серде́чные дела́
gönül maceraları — любо́вные похожде́ния
2) перен. жела́ние, охо́таokumağa gönülün var mı? — у тебя́ есть жела́ние учи́ться?
••gönül kimi severse güzel odur — посл. кого́ се́рдце полю́бит, тот и краси́в
gönül ferman istemez — погов. се́рдцу не прика́жешь
- gönül akıtmakgönül kocamaz — погов. душа́ не старе́ет
- gönül almak
- gönülünü almak
- gönül avlamak
- gönül bağlamak
- gönülü bulanmak
- gönül çekmek
- gönülü çekmek
- gönülü çelinmek
- gönülünü çelmek
- gönülden çıkarmak
- gönülden çıkarmamak
- gönülü çökmek
- gönülüne doğmak
- gönülüne dokunmak
- gönülünü düşürmek
- gönül eğlendirmek
- gönülünü etmek
- gönülünü yapmak
- gönülünden geçirmek
- gönülüne göre
- gönülünü hoş etmek
- gönül indirmek
- gönülü kalmak
- gönülü kanmak
- gönülü kararmak
- gönülünü kaptırmak
- gönülü kaymak
- gönülü kırılmak
- gönül kırmak
- gönülünden kopmak
- gönül okşamak
- gönülü olmak
- gönülünü pazara çıkarmak
- gönülü razı olmamak
- gönülünü serin tutmak
- gönülünü söndürmek
- gönülü takılmak
- gönülü varmıyor
- gönül vermek
- gönül yakmak
- gönülünü yaralamak
- gönül yıkmak
- gönülü yok
См. также в других словарях:
gönül avlamak — huyunu suyunu yakından bilerek olumlu davranışta bulunmak, tavlamak İstanbul un yetiştirdiği mizaçtan anlar, gönül avlamasını bilir dalkavuklardan biriydi. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül … Çağatay Osmanlı Sözlük